Aradığımız bilgiye ulaşabildiğimiz gibi sahip olduğumuzu da aktarmak istiyoruz. Ama her türlü bilgiyi aynı anda göstermeye çalışmak karmaşıklığa yol açabilir. Kullanıcı deneyimi, kullanıcın özgür bırakıldığı bir yapı değildir. Kurallar ve analizler çerçevesinde, kullanıcıların belli bir yol izlemesini sağlamaktır. Aklınıza gelebilecek her mecra için geçerlidir bu. Örneğin, bir mağazanın içinde dolaşırken, bütün ürünleri görmemiz sağlanır, giriş ve çıkış yolu ona göre belirlenmiştir.
Ya da bir e-ticaret sayfasını düşünelim, aradığımız ürünü bulur, kampanyaları da görür, promosyon kodumuzu kullanır,
ödeme sayfasına kolayca geliriz. Hatta kargo ücreti ödememek için sunulmuş kasa önü fırsatından bir ürün bile almış oluruz.
Çok fazla kısayol kullanıcının kaybolmasına sebep olurken, ileri butonu yerine yazacağımız satın al yönlendirmesi ile,
nereye gideceğinin bilinirliği ile kullanıcının kolay ve hızlı karar vermesini sağlarız.
Örneğin
ürün kataloğu
tasarımcı sayfalar arasındaki görsel dengeyi,
görsellerin yazıyla uyumunu sağlarken, kataloğun nerede ve nasıl bir kitlenin göreceği, hangi vurgunun yansıtılacağı da önemlidir.
Akış, bağlamlar, araçlar kullanıcı fayda dengesi için kurgulanır.
Kullanılabilirlik, bir çok analiz ve raporlama sonucunda ortaya çıkan parametreleri, kurallara dahil ederek oluşturulan süreçtir.
Yaptığımız her işin kullanıcı deneyimine etkisini bilmek, o işi daha heyecanlı yapmamızı sağlıyor.